YIKIMIN ARDINDAN BİZE KALANLAR
Başın Sağ Olsun Türkiye
2023 Kahramanmaraş Depremi 06 Şubat, hafızalarımızdan silinmeyecek, silinmemesi gereken tarihlerden biri oldu. O sabah, merkez üssü Kahramanmaraş Pazarcık olan 7.7 büyüklüğündeki depremin haberiyle uyandık. Saat 04:17’de meydana gelen deprem, on şehirde sayısız binayı enkaza dönüştürmüş, etkisi Ankara’dan bile hissedilmişti. Tüm ülke zamanla yarışmaya başlamıştı.
“Bölgedeki yapıların önemli bir kısmı tasarım şartlarının üzerinde bir ivmeye maruz kaldı.” – Dr. Kurtuluş Atasever
Yerel istasyonlardan büyüklüğü 7.7 olarak açıklanan depremin merkez üssünün, Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesinde 8.6 km derinlikte olduğu belirlendi. Ayrıca deprem esnasında kaydedilen spektral ivme değerleri ise şimdiye dek kaydedilen değerlerin üzerinde. Bu veriler ışığında deprem mühendisleri Prof. Dr. Oğuz Cem Çelik ve Dr. Kurtuluş Atasever, bölgedeki istasyonlardan alınan ilk veriler ışığında, deprem anında kaydedilen ivme değerlerini şartname koşullarında belirtilen değerlerle karşılaştırdı.
Yapılan ilk değerlendirmelerde, depremin merkez üssünün Anadolu, Afrika ve Arap levhalarının kesişim noktasında bulunduğu açıkça görüldü. Amerikan Jeoloji Araştırmaları Kurumunun da belirttiği gibi depremlerin yıkıcı etkileri, harita üzerinde gösterildiği gibi tekil noktaları değil, o noktaların etrafında daha geniş alanları etkiliyor. Bu durumu daha açık bir dille ifade etmek gerekirse; doğrultu atımlı fay üzerinde gerçekleşen 7.5 büyüklüğünde bir deprem, fay hattında 120 km uzunluğunda ve 18 km genişliğinde bir kırılmaya sebep oluyor.
Ana depremin ardından bölgedeki sismik hareketlilik günlerce devam etti. Depremden yalnızca 9 saat sonra ise yeni bir depremle sarsıldı bölge. Merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan 7.6 büyüklüğündeki deprem, yıkımın boyutunu daha da arttırdı. İkinci depremin derinliği ise 7 km olarak açıklandı. İki büyük depremin ardından sadece bir hafta içinde 2,400’den fazla artçı deprem kaydedildi.
Felaketin Ardındaki Gerçekler ve Ayakta Kalan Yapılar
Dünyanın dört bir yanındaki deprem mühendislerine göre, bu felaket son 500 yıldır bölgede görülen en büyük sismik olaylardan biri. Ardında bıraktığı yıkım ise tarifsiz. İlk incelemelerde, yıkımın temel sebepleri arasında zayıf zemin koşulları, hatalı yapılaşma, kalitesiz ve denetimsiz imalat, taşıyıcı sistem hataları, yapısal düzensizlikler ve detay eksiklikleri yer alıyor. Bu yıkımı önlemek mümkün müydü? Yapıların tamamen yıkılmasını engellemek mümkün olabilir miydi?
Bu büyük felaket, bilimsel prensiplerin, güvenilir inşaat uygulamalarının ve saha denetimlerinin ne kadar önemli olduğunu gösterdi. Ayrıca depreme rağmen ayakta kalan yapıları Prota Mühendislik tasarladı. Bu yapılar, Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne uygun olarak inşa edildi. Özellikle hastane binalarında kullanılan sismik izolasyon sistemleri, sismik enerjiyi sönümleyerek yapı hareketlerini azalttı.
Düzgün tasarım ve güçlendirme çalışmaları, yapısal hasarı tamamen önleyemeyebilir. Ancak, en şiddetli deprem koşullarında bile can güvenliğini sağlamak zorundadır. Ayrıca Mühendisler, imza attıkları her yapının can güvenliğini sağlamalı ve tamamen göçmeyi önlemelidir.
Dayanıklılığın Örnekleri: Depreme Dirençli Hastane
İskenderun Devlet Hastanesi bünyesindeki bazı binalar, ilk depremden dolayı tamamen yıkıldı. Bu durum, hastane binalarının sismik performansta ciddi bir eksiklik taşıdığını gösteriyor. Ayrıca hastaneler, en zorlu koşullarda bile hizmet vermeye devam etmelidir.
Prota Mühendislik, Türkiye’nin en yüksek sismik aktivite bölgelerinde on beş sismik izolasyonlu hastane tasarladı. Ayrıca Bu hastanelerden üçü, doğrudan deprem bölgesinde bulunuyor. Bu nedenle Kahramanmaraş Elbistan Devlet Hastanesi ve Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, depremin merkezinde yer almasına rağmen hasar almadan hizmet sundu. Adıyaman’daki hastane ise inşaat aşamasındaydı ve yapılan incelemeler hasar olmadığını ortaya koydu.
Depremin merkezinde yer alan, sağlam kalmayı başaran bu hastaneleri şimdi daha yakından inceleyelim.
Kahramanmaraş Elbistan Devlet Hastanesi, toplam 48,000 metrekarelik kapalı alana sahip olup iki yalıtım düzlemi içeriyor. Özellikle Ana yalıtım düzlemi birinci kat kolonlarında, ikinci yalıtım düzlemi ise perdelerin alt kısmında yer alıyor. Ayrıca Binanın alt ve üst yapısını, Prota Yazılım tarafından geliştirilen ve kapsamlı sismik tasarım özellikleri sunan yapı mühendisliği yazılımı ProtaStructure ile tasarladık.
Malatya Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi, Elbistan Devlet Hastanesi gibi zemin hareketlerine dayanıklı sismik izolasyon sistemiyle tasarladı. Özellikle ProtaStructure kullanılarak yapılan bina, 300 yatak kapasitesiyle hasar görmeden felaketi atlattı. Ayrıca enkaz çalışmaları sırasında depremzedelere ilk yardım sağladı ve hayat kurtarma çabalarında kritik bir görev aldı.
Dayanışmanın Gücü ve Geleceğe Bakış
Bu büyük felaket, yıllar geçse bile hafızalarda kalacak. Deprem, iki haftada 35,000’den fazla insanın hayatını aldı. Ayrıca, 100,000’den fazla kişinin yaralanmasına ve 6,000’den fazla binanın yıkılmasına yol açtı. Ancak, insanlar bu karanlık tabloya rağmen dayanışma göstererek umut ışığını güçlendirdi.
Depremin ikinci gününde, dünyanın dört bir yanından ekipler Türk ekiplerle birlikte çalışarak hayat kurtardı. Bu sayede Toplamda, 100,000’den fazla kişi kurtarma ve yardım operasyonlarında aktif rol aldı. Dünya genelinde ise milyonlarca insan bağış yaparak yaraların sarılmasına destek sağladı.
Bu trajedi, yitirilen hayatların anısını yaşatmanın önemini bir kez daha hatırlatıyor. Ayrıca, inşaat sektörü de daha dayanıklı şehirler kurmak için bilimi ve sorumluluğu ön planda tutuyor.
Sonuç olarak, mühendisler olarak böyle bir acıyı tekrar yaşamamak için çalışmaya devam ediyoruz.